12 Mart 2009 Perşembe

Aura ve Özellikleri


İnsan bedenini çin tıbbını anlamak için auranın ne olduğunu anlamakta yarar var :


Aura Teozofi’de kullanılan bir terim olup, canlıların bedenlerinden yayıldığı varsayılan ışınımla oluşan ve gitgide yayılan tesir kuşakları tarzında kendini gösteren elektromanyetik alana verilen addır. Auro okumak ise auro' hissedebilmektir.

Metapsişikçilerin "eflüv" adını verdikleri partiküllerin ışınımıyla (radyasyon) oluşan bu alan, Teozoflara ve Kirlian Fotoğrafçılığı üzerinde çalışan araştırmacılara göre, yaşam enerjisi olarak adlandırılan bir tür enerjinin organizmalardan insan gözünün göremediği bir frekans düzeyinde titreşen ışınlar tarzında yayılmasıyla oluşur. Aura, eflüv ve psişik radyasyon terimlerinin sık sık karıştırıldığı görülür. Bu üç terim arasındaki ilişki şöyle açıklanır:

  • Bedenden yayılan ışınıma ve bu ışınımın yayılma olayına radyasyon (psişik radyasyon) adı verilir.
  • Bu ışınlara ve ışınları oluşturan partiküllere eflüv adı verilir.
  • Bu yayılma olayının meydana geldiği medyumlarca görülebilen güç ve etki alanına ise aura adı verilir.

Renkli haleler ve ışımalar tarzında kendini gösteren auranın esas olarak üç kısımdan oluştuğu kabul edilir:

  • Yapışık aura: Vücudu bir zarf gibi saran 0.5 cm. kalınlığında, koyu bir bölgedir. Süptil bedenin süptil ikiz denilen kısmıdır. Auranın Kirlian fotoğrafçılık tekniğiyle çekilebilen kısmıdır.
  • İç aura: Yapışık aurayı çevreleyen bölgedir. Kişilere göre 3 ile 8 cm. arasında değişen kalınlıktaki bir bölgedir.
  • Dış aura: Yüksekliği İnsan bedeninin iki misli genişliği İnsan bedeninin dört misli olup Oval, yumurta biçimindedir.
  • Tam dış aura: Bedenden yayılan ışınım alanının tümü; sınırsız kabul edilir.Aura görebilme yeteneğine sahip olduğu ileri sürülen medyumlar, aura renklerinin kişilerin ruhsal tekamül durumlarına, karakterlerine ve heyecan hallerine bağlı olarak değişiklik gösterdiklerini belirtirler.



Auranız hakkındaki farkındalığınızın ve onu kavramanızın gelişmesi, auranızın temel özelliklerini anlamaktan geçer.



1. Her aura kendine özgü bir titreşime sahiptir.


Her enerji alanı kendine özgüdür. Hiçbirisi diğerine tümüyle benzemez. Benzerlikler olabilir. Auralar sese, ışığa ve elektromanyetik alanlara sahip olabilirler fakat bunların gücü ve yoğunluğu bireyden bireye değişir. Her birey kendine özgün frekansa sahiptir.

Auranızın titreşimi, diğerlerininkine yakınsa, doğal bir uyum vardır. Siz, bu bireylerle daha iyi anlaşırsınız. Genellikle bu tür bir iletişim; geçmiş yaşam bağlantılarının bir işaretidir. Bazı durumlarda böyledir, fakat muhtemelen geçmiş yaşam bağlantılarından daha çok fiziksel, duygusal, mantal ve/veya spiritüel düzeyde aurik desen benzerliğini vurgular.

Öte yandan, sizin auranızdan çok farklı frekansa sahip auralan olanlar vardır ki, bu durum, o kişiden anında hoşnutsuzluk, rahatsızlık, sıkıntı vb. duyma ile sonuçlanabilir. Çoğu zaman bu yansıtılan ve alınan ilk süptil izlenimler, diğer kişi ile auramzın titreşim uyumunu gösterir. Bu durum, her zaman diğer kişide yanlış bir şey olduğunu göstermez; daha çok bu noktada iki enerji alanının aynı titreşimde olmadığını gösterir. Her iki birey arasında başlangıçta uyumsuzluk olarak başlayan şey, uzun zamanlar boyunca birarada bulunduklarında bir uyum hâlinde gelişebilir. Bu durum, genellikle "zıtlar birbirini çeker" kavramına örnek teşkil eden bireyler söz konusu olunca geçerlidir.

2. Auranız, diğerlerinin aurik alanlarıyla etkileşimde olacaktır.


Aurarun güçlü elektromanyetik özelliklerinden dolayı sürekli olarak enerji verir ve alırsınız. Bir başka insanla her karşılaştığınızda bir enerji alışverişi oluşur. Siz onlara elektriksel etki verebilirsiniz, onlardan da manyetik etki alabilirsiniz. Ne kadar çok insanla ilişkide bulunursanız, o kadar çok enerji alışverişi oluşur.

Bu alışverişin farkında olmadığınız takdirde, gün boyunca birçok enerji atığı biriktirebilirsiniz. Farkında değilseniz, akşama doğru kendinizi tükenmiş hissedebilirsiniz, hatta kafanızın içinde yabancı fikirlere, düşüncelere ve hislere sahip olabilirsiniz. Hepimizin bir parça çıldırdığımızı düşündüğümüz günler olmuştur. Bunların sizinle hiçbir ilişkisi olmayabilir, daha çok günboyu karşılaştığınız insanlardan aldığınız enerji ile ilgili olabilir.

Hepimizin bir iki enerji tüketici tanıdığı olmuştur. Onlarla yüz yüze ya da telefonda konuşmak sizi yorgun düşürebilir. Kişi sizden ayrıldığında ya da telefonu kapattığında, sanki midenize yumruk yemiş gibi olursunuz. Bu tür bir alışveriş sağlıksızdır. Deneyimlediğiniz, auranızdan enerji sömürülmesidir. Son bölümdeki alıştırmalar, her gün auranızı dengelemenize, onu canlı tutarak, bu tür tek taraflı iletişimi engellemenize yardımcı olacaktır.

3. İnsanın enerji alanı hayvan, bitki, mineral ve diğerlerinin enerji alanları ile de etkileşebilir.


Bütün maddeler canlı ya da cansız, atomik yapılarından dolayı enerji alanlarına sahiptirler. Canlı olanları daha güçlü ve daha kolay saptanabilir fakat her ikisi de kendi bireysel enerji alanınızı güçlendirmekte kullanılabilir.

Doğa ile birlikte olmak auralanmızı arındırır ve dengeler. Bir ağacı kucaklamanın sağlık açısından iyi bir alışkanlık olduğunda büyük bir gerçeklik payı vardır. Ağaçlar dinamik enerji alanlarına sahiptirler ve insanların enerji alanları ile dinamik etkileşimde bulunurlar. Her ağacın, her insan gibi kendine özgü frekansı vardır. Bu nedenle değişik ağaçlar, değişik etkiler için kucaklanabilirler. Bir söğüt ağacının altında 5-10 dakika oturmak baş ağrılarına iyi gelecektir. Çam ağaçları, insan enerjisini temizleyici bir etkileşim yaratırlar. İnsan enerji alanlarından negatif duygulan, özellikle suçluluk duygularını emer ve dengelerler. (Çam ağacı bu işlemden zarar görmez, negatif enerjileri alırken, bunları âdeta gübre diye kullanır.)

80'lerde kristaller ve taşlar yeniden popüler olmuşlardır. Bunun sebebi elektromanyetik özellikleridir. Değişik kristaller ve taşların yaydığı enerji, insan enerji alanı tarafından kolayca emilebilir.

Hayvanların da sizi etkileyen auraları vardır. Evcil hayvanların yaşlılar ve hastalar üzerindeki etkileri açısından, ABD'nin değişik yörelerinde araştırmalar yapılmıştır. Hayvanları okşamanın tansiyonu düşürdüğü görülmüştür. Aurarun dengelenmesine ve fiziksel, duygusal, mantal ve ruhsal enerjilerin dengeli hâle gelmesine yardım eder.

4. İletişim ne kadar uzun süreli ve samimi olursa, enerji alışverişi o kadar büyük olur.


Aurarruz, iletişimde bulunduğumuzun üzerinde izini bırakacaktır. Bu; başka bir kişi, çevrenin bir bölümü ya da bir obje olabilir. İletişim ne kadar yoğun olura, iz o kadar güçlü olacaktır. Objeleri ve mekânları manyetize etmenize neden olan, auranızın elektromanyetik özelliğidir. Eğer her zaman belirli bir sandalyeye oturuyorsanız, oraya enerji izlerinizi bırakırsınız. O sandalye, sizin sandalyeniz olur. Eğer kendi odanızda büyüdüyseniz, odanızın ebeveyninizin ya da kardeşlerinizin odalarından başka bir duyguya sahip olduğunu bilirsiniz.

Auranız, çevrenizi sizinki ile uyumda olan bir desen ile doldurur. Birçok kişi, kendi yataklarından başka bir yatakta uyuyamazlar. Yabancı yataklar, onlara rahatlık sağlayan enerji modelleri taşımazlar. Yeni yataklara, giysilere, yeni bir eve ahşana dek geçen zaman, auranızın çevreyi ya da objeyi kendi enerji frekansınıza uyumlama ve manyetize etmesi için gereken zamandır.

Bir çocuğun battaniyesi ya da en sevdiği oyuncağı, çocuğun aura enerjisi ile manyetize olacaktır. Oyuncak ya da battaniye enerjiyi emer. Battaniyeyi ya da oyuncağı kucaklayarak, çocuk kendi temel enerji modeli ile iletişim kurar, dengelenir. Çocukların yorucu bir günün sonunda oyuncaklarını veya battaniyelerini kucaklayarak sakinleşmeleri bu nedenledir. Çocuklar oyuncağa ya da battaniyeye yüklenen enerji rezervlerini kullanırlar. Çocuklar, oyuncaktan ya da battaniyeleri yıkandığı zaman üzülürler, çünki yıkanan oyuncağa ya da battaniyeye depoladıkları enerjinin temizlendiğini algılarlar.

Meditasyon ve dua battaniyelerinde ve şallarında da aynı ilke geçerlidir. Onlar meditasyonun ve duanın belli bir frekanstaki enerjisi ile doludurlar. Bu nedenle, her kullanılışlarında, daha çok enerji yüklenirler ve onlan kullanan birey için meditatif durumda olmak ve bu durumda kalmak daha kolaylaşır.

Belirli enerji modellerine ne kadar çok maruz kalırsanız, onlardan daha çok etkilenirsiniz ve onlar da sizden daha çok etkilenirler. Eğer bir diğerinin enerji alanı daha güçlü ise, kolaylıkla sizi kendi frekansına çekebilir ya da tersi olabilir. Bu nedenle "yaşıt grubu baskısı" denilen şey güçlü bir etkidir. Bütün grubun enerjisi bireyinkinden daha güçlüdür. Grupla birey arasındaki iletişim ne kadar çok olursa, bireyin aurası grubunki ile daha çok uyum içine girecek ve ortak özellikler yansıtacaktır.

Cinsel eylem gibi yakın ilişkiler, bireylerin aura enerjilerini çok karmaşık hâle gelene dek birbirine dolayabilir. Cinsel eylem, kişiler arasında güçlü ve samimî bir aura enerjisi alışverişi yaratır. Bu tür enerji birleşimleri ve atıkları, eylem sürecinden daha uzun süren zamanlar boyunca etkisini sürdürür.

Bu süreç, kolayca ve çabukça temizlenemez ve dengelenemez. Kendinizi nasıl inandırırsanız inandırın, "bir kerelik seks" diye bir şey yoktur. Dolayısıyla rastgele cinsel ilişkide bulunan biri, bir sonraki ilişki öncesinde enerji bağlantılarını koparmadıysa ve arınmadıysa, çok süptil düzeylerde birçok kişinin enerjileriyle dolaşık hâle gelecektir.

Başka birisiyle ilişki ne kadar uzun ve samimî olursa aurik alanlarının etkileşimi daha güçlü ve süptil olacaktır. Ebeveynler (özellikle anneler) yaşamları boyunca aura enerjilerinin hiç değilse bir kısmını çocukları ile paylaşırlar. Güçlü birlikteliklerde bu enerji paylaşımları dinamiktir. Ölümlerden sonraki yasın bir bölümü, yitirilen bireyin enerjisinin, paylaştığı kişilerden ayrılması ile ilgilidir. İlişki ne kadar yakın ve samimî olursa, bu ayrılma o kadar uzun bir süreç alabilir. Çok yakın ilişkilerin bulunmadığı ailelerde bile, yitirilen kişinin enerjisi fizik hayatta kalanlardan çekilirken büyük bir boşluk duygusu olarak hissedilecektir.

5. Aura ve auradaki değişiklikler, bireyin fiziksel, duygusal, mantal ve ruhsal özelliklerini yansıtır.


Renkler ve renklerin parlaklığı, auranın büyüklüğü ve biçimi bireyin iyi durumda olduğu ve sağlıklı olduğu konusunda bilgi verir. Aurayı görmek işin kolay yanıdır. Gördüklerinizi yorumlamak, yani aurayı okumak ise daha zordur.

Genel olarak, zayıf bir aurik alan sizi dışsal etkilere daha açık hâle getirir Bu hastalıklardan tutun da duygusal/mantal dengesizliklere açık olmaya kadar değişebilir.

İyi bir örnek, büyük ofis ortamıdır. Dinlenmişseniz, ofis içindeki gürültüler -daktilo ve diğer ofis araçlarının gürültüsü sizi rahatsız etmez. Onları kolayca tolere edebilirsiniz. Günün yorgunluğu çöktükçe enerjiniz azalır ve auranızın titreşimleri düşer. Bu durumda çevredeki gürültülerden daha kolay etkilenir hâle gelirsiniz. Gürültüler sizi rahatsız eder. Aurik alanınıza nüfuz ederler, dengesizlik ve rahatsızlık yaratırlar. Bunun ne kadar farkında olursanız, auranızı dengede tutmak ve korumak o kadar kolaylaşır.

Her güçlü bir duygusal tepki verdiğinizde, buna bağlı olarak auranızda bir değişim olur. Bu değişim auranızın rengini, biçimini ya da diğer özelliklerini etkileyebilir. İçinde bulunduğunuz etkinlikler auranızda yansımalar bulur.

Renkler ve yoğunlukları gün boyunca dramatik biçimde değişebilir. Her şey yaşamınızın nasıl gittiğine ve ne olduğuna bağlıdır. Çoğunlukla bir ya da iki renk titreşimi daha uzun süre kalabilir. Bunlar, içinde bulunduğunuz aktivitelerin bir tür haritasını yansıtabilirler. Bu renkler, bir aydan bir yıla kadar olan dönemleri yansıtabilirler. Rengin miktarı, bu çizgiler boyunca bir barometre etkisi yaratabilir.

Ted ANDREWS - Aura - yayınevi:Meta

1 yorum: