12 Mart 2009 Perşembe

İÇİNİZDEKİ UYUYUNAN GÜZELİ UYANDIRIN-

İÇİNİZDEKİ UYUYUNAN GÜZELİ UYANDIRIN- NTV-MSNBC-4 Şubat 2003

Doğal ilaçlara ve doğal iyileştirme yöntemlerine dayanan tıbbın kökeni insanlığın ilk dönemlerine, milat öncesi dönemlere kadar uzanmakta. Hatta denebilir ki, ilaçların laboratuarlarda sentetik olarak yapılamadığı, tıbbın teknolojiyle işbirliği içinde olmadığı zamanlarda zaten böyle bir tıp mevcuttu.

Davud İbrahimoğlu; İstanbul’da yaşayan Azerbaycan doğumlu bir bioenerji uzmanı. Hastalarını iyileştirmek için alternatif tıp uygulamalarını kullanan uzman doktor psikoloji ve aile sosyolojisi eğitimini İran-Tebriz ve İstanbul Üniversitelerinde tamamlamış. Bioenerji ve hipnoz eğitimini ise Hindistan ve Azerbaycan’da görmüş.

Aynı zamanda ‘Akademik Aile Psikolojik Danışma Merkezi’nin kurucusu ve sorumlusu olan psikolog doktor ve pozitif düşünce uzmanı İbrahimoğlu, burada alternatif tıp uygulamaları olan pozitif psikoterapi, cinsel terapi, hipnoterapi, imajinasyon, aromaterapi, bioenerji ve masaj tedavisi hizmetleri veriyor. İbrahimoğlu’nun şu an yayıma hazırladığı ‘Şifanın Dinamik Kanunları’ kitabından önce Ege-Meta yayınlarından çıkmış ‘Eski Çin Bilgeliği’ isimli bir kitabı da bulunuyor. Bioenerji ve Manyetoloji Bilimleri Tanıtma ve Yayma Derneği (BİMAD) kurucu üyesi ve başkanı da olan İbrahimoğlu’ya, sıkça tartışılan alternatif tıbbı ve bu kapsamda yer alan uzmanlık dalı bioenerji uygulamaları hakkında sorular sorduk.

Tedavide kullandığınız tıbba, ‘Alternatif Tıp’ demek ne derece doğru?

Biz artık alternatif kelimesini kullanmıyoruz. Bu ikinci bir yol anlamına gelir halbuki ikinci değildir. Biz şu anda buna; tamamlayıcı tıp, İngilizcesiyle ‘complementary medicine’ veyahut da destekleyici tıp diyoruz. Bunun manası şudur. Hasta kişi tedavi için bir yol seçiyor ve onu izliyor. Biz bu noktada ona, ‘o yolu bırak’ demiyoruz. O yolu tamamlayabilecek başka bir yol daha olduğunu işaret ediyoruz. Hastaya ‘bak bu yol da var’ diyoruz.

O halde neden yaygın olarak alternatif tıp ibaresi kullanımda?

Yıllar önce bazı hastalıklar karşısında klasik tıp tümüyle çaresiz kalıyordu ve iyileştirme için alternatifler aranıyordu. Bu arayış sırasında doğal tevadilere yönelme oldu. Bu alternatif kullanımı da öylece kaldı. Oysa artık başlı başına tamamlayıcı konumda. Bir örnek vermek gerekirse; Amerika’da bir cerrah bir kalp ameliyatı yapıyorsa, kendisi tamamiyle klasik tıp uygulamalarından yararlanıyor. Ama 12 kişilik ekibi içerisinde renk terapisi, masaj terapisi, aroma terapisi uygulayanlar var. Bu kişiler yapılan işi tamamlıyor, destekliyor. Burada buna alternatif demek manasız.

Bioenerji nedir, hastalıkların tedavisinde etki alanı nedir, nasıl uygulanır? Hastalıklara göre bir iyileşme zamanı takvimi verebiliyor mu?
Enerji, hareketin görünmeyen şeklidir. ‘Bio’ hayat demektir. Bioenerji de hayat enerjisi anlamına gelir. Genel olarak, bütün canlıların içinde var sayılan iyileştirici bir güçtür. Çünkü bu pozitif halde gelir. Ben bu tedavi yöntemini hafif psikolojik rahatsızlıklarda uyguluyorum ve olumlu sonuçlar da alıyorum. İyileşme ise, hastadan hastaya, hastalıktan hastalığa, inançtan inanca farklılık gösteriyor. Tedavilerde yalnızca bioenerjiyi ele almayıp öteki tamamlayıcı tıp öğelerinden de faydalanıyoruz. Örneğin şifalı bitkiler, masaj uygulamaları, imajinasyon. Bu geniş yelpazede, kısa zamanda cevap alınıyor. Uygulama ise, başa, omuza ya da sırta dokunarak yapılabiliyor. Bazen ayaktan, bazen uzaktan enerji veriyoruz. Özetle farklı enerji mekanizmaları en uygun yükleme şekli saptandıktan sonra hastaya uygulanır.

Bedensel rahatsızlıkların yanı sıra ruhsal şikayetlere de çözüm sunuyor mu tamamlayıcı tıp kapsamındaki bioenerji tedavisi?
Kesinlikle. Psikolojik rahatsızlıklarda daha etkili bir yöntem. Çünkü amaç zaten; kişinin içindeki şifa sitemini, enerji gücünü açığa çıkartmak. Biz kimseye hazır balık vermiyoruz. Balık tutmayı öğretiyoruz. Herkesin içindeki şifa gücü ‘uyuyan güzeli' uyandırıyoruz. Böylelikle hasta artık kendi kendine şifa verebilir hale geliyor.

Türkiye’de, tamamlayıcı tıp alanında resmi bir eğitim enstitüsü ya da tıp fakültelerinde temsilci bir kürsü var mı?
Hayır yok şu anda. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde iki sene önce bir akupunktur araştırma birimi kuruldu. Yeditepe Üniversitende ise hipnozla diş tedavisi uygulayan hipnodonti bölümü açıldı. Ayrıca biz BİMAD(Bioenerji ve Manyetoloji Bilimleri Tanıtma ve Yayma Derneği)’ın tüzüğü gereğince, açık bir ifadeyle YÖK’ün de izni de olursa bir enstitü kurmayı planlıyoruz. 2004’ün ilk ayları içinde İstanbul’da 1. Uluslararası Tamamlayıcı Tıp Kongresi düzenleyeceğiz. Burada önemli olan zeminin hazırlanması. Bizim amacımız bu olayları üniversite çevrelerinde yaygınlaştırmak. Bu tamamen gerçekleşirse Sağlık Bakanlığı da gerekli bütün onayları verir.

alintidir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder