12 Mart 2009 Perşembe

Bir çiçeğin dikenine takılırız da...


Bir çiçeğin dikenine takılırız da...Resim Ekle



Bir çiçeğin dikenine takılırız da....
Tamamen sağlıklı durumda iken iyi olmanın neşenin coşkunun bilincinde olmak ve daha da önemlisi keyfini sürmek gerekiyor. Doğa bizim için bunu geliştirmek zorunda değil. Kişi bunu kendi geliştirmeli ve bu bilinci yaratmalı.
Acıya odaklı beyinlerimiz, bir çiçeğin dikenine takılı kalır da, açan çiçekleri görmez bile. Doğrudur...... beynimiz doğru yapıyor..... doğamız gereği canımızı yakan acının farkına vararak acıdan uzaklaşmamızı sağlıyor.
Boğaz çakran kapalı dedi ...
2002 yılında enselendiğim acıdan kaçmayı beceremedim. Çok kısa bir sürede dibe vurdum. Birkaç sayfalık kan tahlili ve çekilen MR neticesinde elde edilen sonuçlarda doktorum oturduğu yerden kalkıp bana "aramıza hoş geldin" dedi. Eğer gecikseydim..... Başladım uğraşmaya. İlaçlar, doktorlar tam bir kabus dönemi. Bedenimde birbirini tetikleyen tersine bir gidişat oluştu. Ne olacak benim halim dediğim bir dönemde tesadüfen karşılaştığım biri bana "boğaz çakran kapalı" dedi. Çakra da ne ola ki üstüne üstlük kapalı, benim neyim kapalıymış araştırması sonucunda REİKİ ile tanıştım. Muhteşem bir dünyanın kapısı aralandı. Reiki'yi öğrendikçe ve uyguladıkça bedenimi fark etme kendiliğinden gelişti. Aslında varoluşta en basit ve en kolay olan sadece kendin olmak. Hiçbir çaba gerektirmiyor. Varsın ve buradasın, sadece kendine bir hatırlatma bu. Derhal kendimi yolun kenarına attım, soluklandım, yoluma sakince huzur dolu devam ettim ve ediyorum.
O yıllarda çok fazla paniklediğimden zihnim beni kafatasımın içinde tuzağa düşürmüş, kalbimin sesini saklamıştı benden. Zihnimin yarattığı illüzyonlardan kurtulup kalbimin gücüne odaklandım. Enerji kaybına sebep olan kalıplarımı Reiki enerjisinin yardımıyla bir bir salıverdim. Bedenim en yüksek seviye sevgi ve şifa enerjileri ile titreşmeye başladı.
Sağlığım mı çoktan düzeldi....
Reiki evrende var olan birçok şifa enerjisinden sadece bir tanesi. Reiki'yi öğrenmek ve uygulamakla kalmayıp hocalığını da aldım. Diğer enerji sistemlerinden bazılarını da öğrenip hocalığını aldım. Şimdilerde bu sistemleri öğrenmek isteyen kişilere mutlulukla öğretiyorum. Ve çok büyük keyif alıyorum.
Zihnin illüzyonları ve niyet
Dünyaya öğrenmeye ve deneyimlerimizi oluşturmaya geldik. Bilinçli bir şekilde yaratma ve düşüncelerimizle mucizeler arasındaki bağlantıyı kurmaya çalışıyoruz. Bir yerden başlayarak ustalaşma çabası içindeyiz. Hepimizde var olan sahip olduğumuz enerjimiz ile veya uyumlama yolu ile (Reiki vb..) hangi enerjileri alırsak alalım niyet ile, imaj ile, sevgi ile oluşturduğumuz duygularımızın tezahürünü kalbimizde yaşadığımızdır.
Zihnimiz doğası gereği hem iyiyi hem kötüyü yaratır, barış diye tutturmuşken savaşı da yaratır. Zihin düşünceleri kullanarak yaratır, mantığı kullanarak takip eder.

Gerçekleşmesini isteğimiz konu için temel adım zihnin yarattığı karanlığı kalpte aydınlatma niyetidir.

İçsel niyetimizi kalpten oluşturduğumuzda neyi tasarlıyorsak onu yaratırız.
Niyet çok ama çok önemlidir. Yarattığımız gerçeği bir durumdan diğer bir duruma geçmesi ile kendi mucizemizi yaratabiliriz.

Şifa dediğimiz süreç..

Şifaya ihtiyaç duyduğumuz bir konuyu veya hastalığı düşündüğümüzde dikkatimiz buraya odaklanır. Zihin konunun veya hastalığın düzeleceği, iyileşeceği imajına sıkıca tutunduğunda devreye duygusal beden girer ve şifayı hisseder. Zihin iyileşeceğini bildiğinde, duygusal beden bunu hissettiğinde denklemi fiziksel beden tamamlar.

Özetlersek, odaklanıyoruz, niyet ediyoruz, zihinsel-duygusal-fiziksel sonuçlarını yaşıyor ve yaşatıyoruz.
Reiki nedir dediğimizde, kökleri çok eskilere dayanan bir şifa tekniğidir. Evrensel Yaşam Gücü anlamına gelen Japonca bir sözcüktür. “Rei” ve “Ki” olarak iki kelimeden oluşur.
Rei: Evrensel, Ki:Yaşam Enerjisi’dir. Reiki enerjisi doğru ve etkili bir biçimde akarak, fiziksel-duygusal-zihinsel-ruhsal iyileşmeyi ve gelişmeyi sağlar. Bir Reiki Master tarafından uyumlama yoluyla kişi bu enerjiyi kullanabilir. 3 aşamalıdır. 1. aşamada fiziksel bedende çalışılır, 2. aşamada duygusal-zihinsel şifa esas alınır, uzaktan şifa çalışması öğrenilir, 3. aşama öğretmenliğe giden yoldur, ruhsal çalışmaların sürdüğü bir düzeydir.
Asla tıbbın yerine geçmez, tıbbın yanında yer alır, iyileşme sürecini hızlandırır.
Reiki ne değildir dersek; dini bir öğreti değildir, tarikat değildir, inanç sistemi değildir, masaj değildir.

Bedenimiz, fizik ve enerji beden olmak üzere iki bölümden oluşur ve uyum içinde olmaları gereklidir. Fizik bedeni çevreleyen enerji alanının adı “Aura” dır.
Fizik beden ve enerji beden alışveriş halindedir.
Çakralar yaşam enerjisini alır, dönüştürür ve dağıtır. Çevreye enerji verir. Çakra Sanskrit dilinde “tekerlek” “ateş çemberi” anlamındadır.
Yaşam enerjisi bedenimizden, çakralar ve meridyenler kanallları ile akar. Meridyenler “Kİ” enerjisinin yani yaşam enerjisinin bedendeki geçiş yollarıdır.
6 tane ana meridyen vardır. Bedenin sağ ve solunda simetrik olduğundan 12 tanedir.
6 tane de ikincil meridyen vardır, bunlar da bedenin sağ ve solunda simetriktir ve 12 tanedir.
Toplam 24 tane olup birbirine bağlı sistem ile çalışırlar. Birinin bitişi diğerinin başlangıcı olur. İsimlerini de geçtikleri organlardan alırlar. Mide, karaciğer, akciğer, dalak... gibi.
Zihnin ürettiği olumsuz duygular yaşam enerjisinin kesintiye uğramasına sebep olur. Meridyen kanallarımızda blokajlar oluşur. Reiki enerjisi basınçlı su etkisiyle bu tıkanıklığı açar ve yaşam enerjisinin bedende rahatça akmasın sağlar.


Sevgilerimle....
http://mehtaptolu.blogcu.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder